Sıkı Para Politikası Nedir?

25 May 2022

Sıkı veya daraltıcı para politikası, bir merkez bankası tarafından aşırı ısınan ekonomik büyümeyi yavaşlatmak, çok hızlı hızlandığı görülen bir ekonomide harcamaları kısmak veya çok hızlı yükselen enflasyonu düşürmek için benimsenen bir eylem tarzıdır.

Merkez bankası, kısa vadeli faiz oranlarını yükselterek politikayı sıkılaştırır. Faiz oranlarını yükseltmek, borçlanma maliyetini artırır ve borçlanma çekiciliğini etkin bir şekilde azaltır. Merkez bankası bilançosundaki varlıkların açık piyasa işlemleri (APİ) yoluyla piyasaya satılması yoluyla da sıkı para politikası uygulanabilir.

Dünya çapındaki merkez bankaları, ekonomideki belirli faktörleri düzenlemek için para politikasını kullanır. Merkez bankaları, piyasa faktörlerini düzenlemek için önde gelen bir araç olarak çoğunlukla politika faiz oranını kullanır.

Politika faiz oranı, küresel ekonomilerde temel oran olarak kullanılmaktadır. Bankaların birbirlerine borç verme oranını ifade eder. Politika faiz oranındaki artışı, ekonomi genelinde borçlanma oranlarındaki artışlar takip etmektedir.

Faiz artışları, faiz ödemeleri arttıkça borçlanmayı daha az çekici hale getirir. Bireysel krediler, ipotekler ve kredi kartlarındaki faiz oranları dahil olmak üzere her türlü borçlanmayı etkiler. Sıkıştırma politikasının olduğu bir ortamda tasarruf oranları da arttığından, oranların artması da tasarrufu daha cazip hale getiriyor.

Fed ayrıca, ABD Hazinesi gibi büyük yatırımcılara varlıklarını satarak para arzını daraltma veya açık piyasa işlemleri gerçekleştirmek amacıyla üye bankalar için zorunlu karşılıkları yükseltme gibi yollar ile de para politikasını sıkılaştırabiliyor. Bu çok sayıda satış, bu tür varlıkların piyasa fiyatını düşürür ve getirilerini artırarak tasarruf sahipleri ve tahvil sahipleri için daha ekonomik hale getirir.

Sıkı para politikası, yasama organları tarafından çıkarılan ve vergileri artırmayı veya hükümet harcamalarını azaltmayı içeren sıkı bir maliye politikasından farklıdır - ancak onunla koordine edilebilir.

Bir merkez bankası sıkılaştırılmış bir para politikası ortamı sırasında bir miktar ekstra sermayeyi emmek için açık piyasada Hazine tahvilleri de satabilir.

Sıkılaştırıcı bir para politikası ortamında, para arzındaki bir azalma, yerel para biriminin enflasyondan korunmasına veya yavaşlatılmasına önemli ölçüde yardımcı olabilecek bir faktördür. Örneğin Fed, güçlü ekonomik büyüme dönemlerinde sık sık para politikasını sıkılaştırma yoluna gitmiştir.

Genişletici bir para politikası ortamı tam tersi bir amaca hizmet eder. Bir gevşeme politikası ortamında, merkez bankası ekonomideki büyümeyi teşvik etmek için oranları düşürür. Daha düşük oranlar, tüketicilerin daha fazla borçlanmasına yol açar ve aynı zamanda para arzını etkin bir şekilde artırır.

Birçok küresel ekonominin yakın zamana kadar politika faiz oranları sıfır veya sıfıra çok yakındı. Hatta bazı küresel ekonomilerde negatif oranlar bile mevcuttu. Hem sıfır hem de negatif oranlı ortamlar, daha kolay borçlanma yoluyla ekonomiye fayda sağlar. Aşırı negatif oran ortamında, borçlular faiz ödemeleri bile alırlar ve bu da kredi için önemli bir talep yaratabilir. Ancak bugün hızla yükselen enflasyon neticesinde dünya üzerindeki birçok merkez bankası faiz oranlarını artırma eğiliminde.