Putin: "Rusya, Ukrayna'ya Müdahale Ederek Hiçbir Şey Kaybetmedi, Çok Şey Kazandı”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 7 Eylül Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'daki ihtilaf konusunda ABD ile küresel bir çatışmada hiçbir şey kaybetmediğini, ancak küresel nüfuzunu geri kazanacak yeni bir egemen rota belirleyerek aslında kazandığını söyledi.
Putin, Rusya'nın 1991'de Sovyetler Birliği'nin çöküşüne eşlik eden aşağılamaları nihayet üzerinden attığı tarihte bir dönüm noktası olarak nitelendirdiği Ukrayna'daki çatışmayı giderek artan bir şekilde "özel askeri operasyon" olarak nitelendiriyor.
Rusya'nın Asya'ya yönelik eğiliminin altını çizmek amacıyla, Rusya'nın Pasifik kenti Vladivostok'taki Doğu Ekonomik Forumu'na konuşan Putin, Asya gelecekken Batı'nın başarısız olduğunu söyledi.
Putin ana konuşmasında, tahıl ihracatına atıfta bulunmanın ötesinde Ukrayna'dan pek bahsetmedi. Ancak bir moderatör tarafından çatışmadan dolayı Rusya’nın kayıplarının ne olduğu sorulduğunda Putin, Rusya'nın kazandığını ve yenilenerek ve engellerden arınarak çıkacağını söyledi.
1999'dan beri Rusya'nın en önemli lideri olan Putin, "Hiçbir şey kaybetmedik ve kaybetmeyeceğiz" dedi. "Gereksiz, zararlı ve ilerlememizi engelleyen her şey reddedilecek."
Putin, "Kazandıklarımızla ilgili olarak, asıl kazancımızın egemenliğimizin güçlendirilmesi olduğunu söyleyebilirim ve şu anda yaşananların kaçınılmaz sonucu bu" dedi. "Bu sonuçta ülkemizi içeriden güçlendirecek."
Yine de, çatışmanın hem dünyada hem de Rusya'da "belirli bir kutuplaşmaya" yol açtığını kabul etti.
Rusya, güney komşusunun askeri yeteneklerini azaltmak ve tehlikeli milliyetçiler olarak adlandırdığı insanların kökünü kazımak için özel bir operasyon dediği 24 Şubat'ta Ukrayna'ya on binlerce asker gönderdi.
Ukrayna kuvvetleri sert bir direniş sergiledi. Her iki taraf da kaç askerin öldürüldüğünü açıklamadı.
Ekim'de 70 yaşına giren Putin, Temmuz'da Batı'ya Ukrayna’daki mücadelenin yeni başladığını söyledi ve Rusya'ya karşı ekonomik ve konvansiyonel askeri üstünlüğe sahip olan ABD'yi Moskova'yı yenmeye çalışmak için cesaretlendirdi. Başarısız olacağını söyledi.
Batı ile Ukrayna üzerinden karşı karşıya gelmesi, Rusya'yı Asya'ya, özellikle de bir zamanlar Sovyetler Birliği'nin küçük ortağı ve şimdi dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin'e doğru aceleyle eğilmeye sevk etti.
Putin, Batı'nın başarısız olduğunu çünkü Rusya'yı yaptırımlarla tecrit etmeye yönelik beyhude ve agresif bir girişimin, Asya geleceği talep etmek için yükselirken küresel ekonomiyi yok ettiğini söyledi.
ABD ve müttefikleri, Ukrayna'daki eylemleri nedeniyle Rusya'ya modern tarihin en ağır yaptırımlarını uyguladı. Putin, yaptırımların ekonomik savaş ilanına benzediğini söyledi.
Putin, "Batı'nın, diğer ülkelere davranış modelleri dayatmaya, onları egemenliklerinden yoksun bırakmaya ve onları kendi iradelerine tabi kılmaya yönelik küstah ve saldırgan girişimiyle yaptırım ateşinden bahsediyorum" dedi.
"Batı ülkeleri, tarihin akışına direnme çabasıyla, yüzyıllar boyunca inşa edilmiş dünya ekonomik sisteminin temel direklerini baltalıyor" diyen Putin Dolar, euro ve sterline olan güvenin düştüğünü de sözlerine ekledi.
Forumun konukları arasında, şu anda Çin Komünist Partisi'nde 3. sırada yer alan Çin'in en üst düzey yasa koyucusu Li Zhanshu da vardı. Putin önümüzdeki hafta Özbekistan'da Çinli Xi Jinping ile görüşecek.
Putin, Çin'in Gazprom'a doğalgazı için Rus rublesi ile Çin yuanı arasındaki %50-50'lik bir bölünmeye dayalı olarak ulusal para birimlerinde ödeme yapacağını söyledi.
Batı'nın dünyanın en büyük doğal kaynak üreticilerinden biri olan Rusya'yı ekonomik olarak tecrit etme girişimi, küresel ekonomiyi gıda ve enerji fiyatlarının hızla yükseldiği keşfedilmemiş sulara itti.
Rusya'ya da zarar verdi. Putin, Rusya ekonomisinin Batı'nın finansal ve teknolojik saldırganlığı olarak adlandırdığı şeyle başa çıkmakta olduğunu, ancak bazı sektörlerde ve bölgelerde bazı zorlukları kabul ettiğini söyledi.
Yaklaşan bir küresel gıda krizi konusunda uyardı ve kargo gönderileri alabilecek ülkeleri sınırlamak için Ukrayna ile önemli bir tahıl anlaşmasında değişiklik yapmayı tartışacağını söyledi.