PMI ENDEKSİ NEDİR?

Yazılar 1 Nis 2020

Purchasing Managers’ Index (PMI) – Türkçe ismiyle Satın Alma Yöneticileri Endeksi, belirli bir sektörü oluşturan işletmelerdeki satın alma yöneticilerini inceleyen ekonomik bir göstergedir.

En yaygın PMI anketleri, imalat bölgesi PMI ve Euro bölgesi, ABD ve dünyadaki diğer birçok gelişmiş ülke için piyasaya sunulan hizmetler PMI verilerini kapsar. Çoğu ekonomik gösterge sonuç çıkarmak için tarihsel verilere bakar. Ancak ekonomik anketler geleceğe yönelik bir fikir sunarak tahmini değer isteyen yatırımcılar için değerli hale gelir. Yatırımcılar, PMI anketlerini ekonomik sağlığın öncü göstergeleri olarak kullanırlar. Bunun sebeplerinden birisi imalat sektörü alımlarının tüketici talebine tepki verme eğiliminde ve genellikle yavaşlamanın da ilk belirgin işareti olmasıdır.

PMI verileri, her ay yayınlanan en büyük anketlerden birisi olduğu için en çok takip edilen ekonomik göstergelerdendir.

PMI Nasıl Hesaplanır?


Satın alma yöneticileri endeksi, her soruya verilen olası cevaplardan birine bağlı olarak tek bir sayısal sonuçta derlenen birkaç farklı anketten oluşur. Anketlerle ilgili kesin soru ve cevaplar anket sahibine göre değişebilir. Bilinen en yaygın anket sahipleri Tedarik Yönetimi Enstitüsü (ISM) ve Markit Grubu'dur.

PMI, Tedarik Yönetimi Enstitüsü (ISM) tarafından aylık olarak derlenmekte ve yayınlanmaktadır. PMI, 19 temel endüstride 400'den fazla şirkette üst düzey yöneticilere gönderilen ve ABD GSYH verisine olan katkılarıyla ağırlıklandırılan aylık bir ankete dayanmaktadır. PMI, beş büyük unsurdan oluşur: yeni siparişler, üretim, istihdam, tedarikçilerin teslimat süreleri ve girdi stokları. ISM, bu araştırma alanlarının her birini eşit olarak tartar. Anketler; iş koşulları, gelişme olup olmadığı, değişiklik olmaması veya kötüleşmesi gibi değişiklikler hakkında cevaplar içerir.

PMI verilerindeki unsurlar:
-Yeni siparişler
-Üretim
-İstihdam
-Tedarikçilerin teslimat süreleri
-Girdi stokları

En yaygın cevaplar:
-Gelişme var
-Değişiklik yok
-Bozulma var

PMI, 0 ile 100 arasında elde edilen bir sayıdır. 50'nin üzerindeki PMI, bir önceki aya göre genişlemeyi temsil eder. 50'nin altındaki PMI bir daralmayı temsil eder ve 50 seviyesindeki bir puan hiçbir değişikliğin olmadığını gösterir. 50'den uzaklaştıkça değişim seviyesi de artar. PMI şu şekilde hesaplanır:

PMI = (P1 * 1) + (P2 * 0.5) + (P3 * 0)

P1 = iyileşme bildiren unsurların yüzdesi
P2 = değişiklik olmadığını bildiren unsurların yüzdesi
P3 = bozulma bildiren unsurların yüzdesi

GSYH hesaplaması söz konusu olduğunda, 42'den yüksek bir puan ekonomik genişlemenin ölçütü olarak kabul edilmektedir. 42'nin altındaki bir puan ise ekonominin resesyona doğru gittiğini gösterebilir. 42 ile 50 puan arasındaki fark, ekonomik toparlanmanın gücünü gösterebilir ve bunun tersi de GSYH'deki düşüşe işaret ediyor olabilir.

Yatırımcılar Neden PMI Verilerine Bakarlar?


Satın alma yöneticileri endeksi, ekonomik büyüme hakkında fikir sahibi olmak isteyen uluslararası yatırımcılar için son derece önemli bir göstergedir. Birçok yatırımcı PMI verilerini gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyümesi veya düşüşünün öncü göstergesi olarak kullanır. Ek olarak merkez bankaları da Federal Rezerv'in tutanaklarında görülebilecek para politikalarını oluştururken PMI anketlerinden elde edilen verileri kullanır.

Yatırımcılar PMI verilerini ekonomik koşulların öncü bir göstergesi olduğu için kendi yararlarına rahatlıkla kullanabilirler. PMI endeksinin eğilim yönü; GSYİH, sanayi üretimi ve istihdam gibi ekonomik faaliyet ve çıktıların büyük tahminlerindeki değişiklikleri öncüler. PMI verilerine ve hareketlerine dikkat etmek, genel ekonomideki gelişmeler ve temel eğilimlere karşı bir öngörü sahibi olunmasında yardımcı olur.

PMI verileri çeşitli piyasalarda da yararlı olabilir. Örneğin, tahvil piyasaları tedarikçi teslimatlarındaki ve ödenen fiyatlardaki artışı izler ve bu rakamlar enflasyon durumu hakkında fikir verebilir. Tahviller sabit getirili varlıklar olduğu için enflasyon tahvil fiyatlarını düşürebilecek olumsuz bir etkiye sahiptir.

PMI verileri belirli bir ülkede düşerse, yatırımcılar ülkenin hisse senedi piyasalarına daha az maruz kalmayı ve artan PMI okumalarıyla diğer ülkelerin hisse senetlerine daha fazla maruz kalmayı düşünebilirler. Potansiyel olarak daha yüksek enflasyonun uluslararası tahviller üzerindeki etkisini analiz ederken fiyatla ilgili verilere bakmaya da yardımcı olur. Genel olarak, yüksek enflasyon okumaları, düşük fiyat potansiyeli göz önüne alındığında, yatırımcıların tahvil piyasasına maruz kalma oranını azaltmak isteyebileceği anlamına gelmektedir.

Örneğin bir otomobil üreticisi, gelecek aylarda müşterilerden beklediği yeni siparişlere dayanarak üretim kararları alır. Bu yeni siparişler, yönetimin çelik ve plastik gibi düzinelerce bileşeni ve hammadde hakkındaki satın alma kararlarını yönlendirir. Mevcut stok durumu, yeni siparişleri tamamlama ve ay sonunda stokları el altında tutmak için üreticinin tamamlaması gereken üretim miktarını da artırır.

Tedarikçiler de PMI verilerine dayanarak karar alırlar. Bir üreticinin parça tedarikçisi, ürünleri için gelecekteki talep miktarını tahmin etmek üzere PMI verilerini takip eder.

Arz ve talep hakkındaki PMI verileri, tedarikçilerin talep edebileceği fiyatlar üzerinde de etkiye sahiptir. Örneğin, üreticinin yeni siparişleri büyüyorsa, müşteri fiyatlarını artırabilir ve tedarikçilerinden fiyat artışlarını kabul edebilir. Öte yandan, yeni siparişler düştüğünde, üretici fiyatlarını düşürmek ve satın aldığı parçalar için daha düşük bir maliyet talep etmek zorunda kalabilir. Ayrıca bir şirket PMI verilerini yıllık bütçe planı yapmak, personelleri yönetmek ve nakit akışını tahmin etmede de kullanabilir.

Güncel PMI Verileri ve Örnekler


Örnek*:

tradingpedia

Yukarıdaki grafikte, EURUSD paritesinin Amerika Birleşik Devletleri üretim PMI verisinin açıklanmasının ardından 1 Kasım saat 14:00 GMT'de nasıl tepki verdiğini görüyoruz. ISM'nin raporu, endeksin Ekim ayında 56.4 değerine yükseldiğini ve 55.1'lik bir puan beklentisini aştığını göstermişti. 14:00 GMT'den itibaren başlayan üç kırmızı mum, EURUSD paritesinde yaklaşık 15-20 pip hareketini görselleştiriyor. Yani yatırımcılar iyimser sonucun ardından dolar'ı desteklediler.

Güncel Veriler:

-Çin’in Caixin/Markit İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) Şubat’ın rekor düşük seviyesi olan 40.3’ten 50.1’e yükseldi.

-Güney Kore’nin IHS Markit PMI verisi, Ocak 2009’dan bu yana en düşük seviyesi olan 44.2’yi gördü. Endeks Şubat ayında 48.7 idi.

-Japonya PMI, 2009 Nisan ayından bu yana en düşük seviyesi olan 47,8 seviyesinden 44,8'e düştü.

Asya bölgesi PMI verileriyle ilgili haber için buraya tıklayabilirsiniz.

-Euro Bölgesi imalat PMI'ı 2012 yılından beri en düşük seviyesine geriledi. Endeks Mart ayında Şubat ayındaki 49.2'lik seviyesinden 44.5'e geriledi.

-Almanya imalat sektörü satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Şubat ayındaki 48 seviyesinden 45.4'e geriledi.

-Fransa imalat PMI Mart ayında 43,2 oldu (önceki 42,9). İtalya imalat PMI Mart ayında 40,3 oldu (önceki 48,7).


Kaynaklar:

https://www.thebalance.com/what-is-the-purchasing-managers-index-pmi-1978996
https://www.thearmchairtrader.com/purchasing-managers-index-pmi
*http://www.tradingpedia.com/forex-academy/purchasing-managers-index-pmi