PARA BİRİKTİRMENİN 9 KOLAY YOLU
Hepimizin hayalidir birikime sahip olmak. Kenarda çok paramız olsun, sonra o parayla gidip ev, araba alalım ya da çocukların eğitimine harcayalım isteriz. Fakat birçok kişi bunu başarmak isterken "çok para kazanmıyorum, nasıl birikim yapacağım?" ya da "borcum var, birikim yapsam da borçlara gidecek" diyor. Söz konusu durumlar birçok kişiyi etkiliyor olsa da çok ufak yaşam tarzı değişiklikleriyle bile birikim yapmak, hatta borçlardan kurtulmak mümkün.
İnsanlar para harcarken günlük dertlerini düşünerek harcıyorlar çoğu zaman. Fakat bir geleceğimizin de olduğunu unutmamak gerekiyor. Özellikle çocuklu aileler için durum daha da kritik. Çocukların okul, sağlık, giyim vb. masrafları zaman içerisinde artacak ve eğer kenarda köşede az buçuk birikiminiz yoksa borç almak zorunda kalabilirsiniz.
Sağlıklı bir para alışkanlığı geliştirmek hızlı veya kolay olan bir şey değildir. Mevcut isteklerin yerinin geleceğe yönelik uzun vadeli hedeflerle değişmesi zaman alıcı bir süreç. Ne zaman geleceğinize daha çok önem verirseniz, işte o zaman birikim yapmak daha kolay bir hal alacaktır. Gelecekten bahsetmişken, birikim yapma hedefleri arasında çoğu zaman yeni bir telefon, mobilya, bilgisayar almak gibi lüks hedefler öne çıkıyor. Önceliklerinizi belirlerken şunu düşünün: gelecekte almak istediğim şeye (yeni telefon, bilgisayar, saat, vb.) gerçekten acil olarak ihtiyacım var mı? Birçok kişi hali hazırda sahip olduğu telefon gibi ürünlerin daha yenisini almak için borç almayı bile göze alıyor ve istediği ürüne kavuşuyor. Aylarca o borçları ödemek ise kimsenin sorunu değil gibi görünüyor. Fakat borç borcu doğurur ve dikkat etmezseniz elinizdeki her şeyi alıp götürebilir.
Bu tip borçlara girmeden oldukça basit değişikliklerle birikim yapmayı ve hayat kalitenizi nasıl yükselteceğinizi öğrenmek için aşağıdaki önerilere kulak verin.
1.Harcamalarınızı Not Edin
Para biriktirmeye başlamanın ilk adımı neye ne kadar harcadığınızı bilmekten geçer. Tüm parasal işlemlerinizi not edin. Bunun içinde kira, taksit, faturalar olduğu kadar aldığınız eşyalar, yemek harcamaları hatta bir sebeple arkadaşınıza verdiğiniz bozuk paralar dahi olmalı. Unutmayın, elinizden çıkan tüm paradan bahsediyoruz. 10 kuruş bile olsa yazın. Ardından harcamalarınızı kategorize edin. Örneğin; market, sağlık, benzin, eğlence gibi kategorilere bölün. Kredi kartı ile alışveriş yapıyorsanız kredi kartınızda yaptığınız harcamalara bakarak da kategorize edebilirsiniz. Tüm giderlerinizin bir şemasını çıkarttıktan sonra harcamalarınızı analiz edin. Mesela, o ay içinde 5 kere canınız çekti diye dışarda yemek yediyseniz bu harcamanın fuzuli olup olmadığı üzerinde biraz düşünmek isteyebilirsiniz. Kolay bütçe oluşturma yollarını öğrenmek için tıklayın.
2. Borçlarınızla Vedalaşın
Gelin bir konuda anlaşalım: tasarruf etmenin önündeki en büyük engel borçlardır. Borç sizin düşmanınızdır ve tüm gelirinizi elinizden alıp götürür. Peki ne yapmalı? Tüm borçlardan kurtulmalı! Borçlardan kurtulmanın en etkili yolu öncelikle küçük borçları ödemeye başlayrak en büyüğe doğru ilerlemektir. Kulağa çok uzun bir işmiş gibi geliyor, değil mi? Endişelenmeyin, bu yol sayıdan ziyade davranış değişikliği ile ilgilidir. Şöyle bir örnek verelim: Arkadaşınıza 100 TL, bankaya 2000 TL ve telefon faturanız için de 250 TL borcunuz olsun. İlk fırsatta arkadaşınıza olan borcu ödeyin, sonra telefon borcunuzu kapatın. Büyük borcu ödemek istediğinizde diğer ufak borçlarla vakit kaybetmemiş olursunuz. Maaşınızla birlikte bankaya olan borcunuzu anında kapatabilir duruma gelirsiniz.
3. Market Alışverişinizi Gözden Geçirin
Çoğu insan, harcamalarını gözden geçirdikten sonra her ay markete ne kadar çok para ödediğini görünce şok olur. Aylık gelir göze alındığında marketten öylesine alınan birkaç bisküvi, cips, çerez gibi anlık istekler aylık bazda bakıldığı zaman az para etmiyor. Her ay yapılacak fuzuli gıda harcamaları bütçeyi uzun vadede kemirecektir. Bu durumda yapılması gereken ise çok basit. Günlük, haftalık ya da aylık olarak yemeklerinizi planlarsanız markette alışveriş yaparken sadece alacağınız ürünlere odaklanabilirsiniz. Örneğin, 1 hafta sebze ağırlıklı bir menü tasarladıysanız abur cubur reyonlarını es geçip ihtiyacınızı alarak alışverişinizi minimum harcamayla kapatabilirsiniz. Bununla birlikte alacağınız ürünlerin farklı ve daha uygun markaları bulunuyorsa daha uygun olanlarını tercih edebilirsiniz.
4. Yemeğinizi Kendiniz Yapın
Çalışanların seslerini duyar gibiyim: "Hem işe git, hem yemek yap, çok yorucu değil mi?" Evet, biraz yorucu olduğu doğru. Eğer tam zamanlı bir işiniz varsa ve bir de çalıştığınız kurum size yemekhane/yemek kartı olanağı sağlıyorsa evde yemek yapmak uzak bir hayale dönüşmüş olabilir. Fakat gelin olaya biraz sağlık açısından bakalım. Dışarıda yediğimiz yemeklerin içeriğini ne kadar biliyoruz? Kullanılan yağlar ne kadar sağlıklı? Belki işin sağlık kısmına da pek takılmıyor olabilirsiniz. O zaman şöyle bir kıyaslama yapalım: Haftalık öğle yemeği harcamanız dışarıda yerseniz 150 TL, evden götürürseniz (akşamdan kalan sebze yemeğiniz, ekmek, yoğurt vb. dahil) 100 TL gibi bir maliyete sahip. Aradaki fark hiç de az değil, 50 TL. O 50 TL'yi alıp kenara koysanız harika olmaz mı? Eğer şirketiniz size yemek kartı veriyorsa onu da yemek kartı geçen marketlerde değerlendirerek evin ihtiyaçlarını alabilirsiniz. Hem akşam yemeğinizi hem de öğle yemeğinizi pişirerek birçok masraftan kısmış olursunuz.
5. Otomatik Aboneliklerinizi İptal Edin
Muhtemelen Netflix, Spotify, spor salonu, çeşitli dergiler veya çay, kahve gibi ürünler için abonelikleriniz bulunuyordur. Gelin biraz aboneliklerinizi gözden geçirelim. Hangi üyeliklerinizi kullanmıyorsunuz? Mesela dergi aboneliğiniz varsa o dergiyi gerçekten okuyup okumadığınıza bir bakın. Sadece elinizin altında olmasını mı istiyorsunuz? Okumuyorsanız sizce boşa para vermeye gerek var mı? İnanmayacaksınız belki ama spor salonu üyeliği olup da gitmeyen insanlar da var. Ayda en az 200 TL ödeyip spor salonuna adım atmamak büyük israf. Bu nedenle aboneliklerinizi gözden geçirip gerçekten ihtiyacınız olanlara ödemeye yapmaya devam edin. Bununla birlikte bireysel aboneliklerden ziyade birkaç kişinin ortak kullanabildiği üyelikleri (Netflix, Spotify gibi hizmetlerde bulunan premium üyelikler gibi) de tercih edebilirsiniz. Birkaç kişiye bölünen aylık ödeme, bireysel faturalandırmadan daha uyguna gelecektir. Böylece hem siz, hem aileniz/arkadaşlarınız kazanmış olur.
Bunun yanında, kredi kartı bilgilerinizin bulunduğu çeşitli uygulamalardaki (Google Store, eğitim siteleri gibi) bilgilerinizi kaldırmak isteyebilirsiniz. Bu sitelerde yaptığınız tek seferlik harcamalar bulunsa da kredi kartı bilgileriniz bazen sistemde kalabiliyor ve farkında olmadan satın alma işlemi gerçekleştirerek paranızı boşa harcamış olabiliyorsunuz.
Son olarak, bazı e-mail veya SMS abonelikleri aracılığıyla gelen indirimli ürün, tanıtım mesajları size çok çekici gelebilir ve iyi bir fırsat gibi düşünerek paranızı harcayabilirsiniz. E-posta kutunuza düşen "Tişörtlerde Efsane İndirim! %75 Oranında İndirimler..." başlıklı reklamlara harcayacağınız para biraz gereksiz olabilir. İhtiyacınız var mı gerçekten, onu düşünün. Burada yapılması gereken en mantıklı hareket ise e-mail ve SMS aboneliklerini iptal etmek. Böylece aklınızı çelebilecek reklamları görmemiş ve gereksiz harcama yapmamış olursunuz.
6. Kahve Gibi Bazı Lüksleri Azaltın
"Güne kahvesiz başlayamam" diyenlerden misiniz? Her gün yolunuzun üstündeki Starbucks'a ya da farklı bir kahveciye uğrayarak kahvenizi almadan rahat edemiyor musunuz? Peki her gün kahveye ne kadar harcıyorsunuz? Kahvecilerdeki ortalama kahve fiyatlarını bir düşünelim. 1 orta boy filtre kahve en az 8-10 TL civarında. Haftada 5 gün içseniz 50 TL'ye yakın para eder. Aylık bakınca 200 TL. Pek de az değilmiş sanki, değil mi? Yanlış anlamayın, hiç kahve içmeyin ya da hep evde için demeye çalışmıyoruz. Yine en sevdiğiniz kahveciden kahve için ama biraz kahve tasarrufu da yapın. Mesela bazı günler evde kendiniz demleyebilirsiniz. Sevdiğiniz kahve dükkanı mutlaka kahve çekirdeği satıyordur. 250 gram kadar alacağınız kahve size uzun zaman gidecektir. Böylece kahveden tasarruf ederken lezzetini en çok beğendiğiniz kahveden de olamamış olacaksınız.
Kahveyi hallettiğimize göre sıra diğer lükslere geldi. Marka giyim, markalı aksesuarlar, her hafta yapılan bol harcamalı ev partileri gibi birçok alanda harcama yapıyorsanız iki kere düşünün. Markalı ürünlere gerçekten ihtiyacınız var mı, parti yapmak istiyorsanız her şeyi hazır almak yerine evde hazırlayabilir misiniz gibi sorular üzerine düşünün. Mesela arkadaşlarınızla bir cuma akşamı keyfi yapmak istiyorsanız herkes kendi yemeğini pişirip getirebilir. Tabii ki her zaman bu tip eğlencelerde paranızı kısmalısınız gibi bir kural yok, sadece rutine dönmüş alışkanlıklarınızı gözden geçirmeniz yeterli.
7. Fazla Eşyalarınızı Satın
Evinizde kullanmadığınız veya bir kenarda duran kıyafet, aksesuar, ev eşyası gibi birçok şeyden hemen kurtulun. Dedenizin yıllar önce hediye ettiği saat, teyzenizin verdiği tepsi, antika dükkanından aldığınız çanta... Hepsini satın. "Fakat onu bana dedem/teyzem vermişti" ya da "çok eski ve kıymetli bir parça" demeyin. Bu eşyaların işinize yaradığı oldu mu? Hayır mı? O zaman kesinlikle elinizde bulundurmanızın bir anlamı yok. Dolaplarınızı, çatı katını, bodrum katını iyice gözden geçirin. Neleri satabilirsiniz? Evinizde kullanmadığınız eşyaların değeri sandığınızdan yüksek bile çıkabilir. Belki dedenizden kalma eşyalar antika pazarında çok para ediyordur. Eğer bir eşya sizin için süs bile değilse o şeyin işlevi yoktur, satın gitsin. Fazlalıklardan kurtulurken para da kazanacaksınız, harika değil mi?
8. Çocuklarınızı Eğlendirirken Çok Para Harcamayın
Küçük çocukları az para harcayarak eğlenirmek oldukça kolaydır. Bir kağıt parçasıyla bile aşırı neşelendiklerine şahit olabilirsiniz. Mesela birkaç kağıt ve kalemle yaratıcılıklarının konuşmasını sağlayabilirsiniz. Bahçeniz varsa bahçede doğa ile iç içe vakit geçirmelerini destekleyebilirsiniz. Parka gitmek, ücretsiz çocuk etkinliklerine katılmak (boyama, el işi, spor gibi) cebinize birikim olarak yansıyacaktır. Ayrıca çocuklara parayı öğreten aktiviteleri de deneyebilirsiniz. Çocuğunuzun paranızı değil, sizi ve sevginizi istediklerini unutmayın. Onlarla bolca vakit geçirirken birlikte eğlenip öğrenin.
Eğer büyük çocuklarınız varsa ve tasarruf yapma konusunda sıkıntı yaşıyorsanız "Çocuklara Tasarrufu Öğretmenin 8 Yolu" adlı makalemizi okuyabilirsiniz.
9. Sigarayı Bırakın
Hala sigara içiyorsanız, alışkanlığınızın sadece ölümcül değil, aynı zamanda masraflı olduğunu da bilmelisiniz. Hayatınızın yıllarını çalmamak ve binlerce hatta milyonlarca liradan tasarruf etmek istiyorsanız sigarayı bırakmalısınız. Bunun için sağlık kuruluşlarına başvurabilir ve her zaman destek alabilirsiniz. Alo 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı’nı arayabilir ya da 182’yi arayarak veya Merkezi Hekim Randevu Sistemi’nden sigara bırakma poliklinikleri için randevu alabilirsiniz. Alo 171'de sigara maliyetini de hesaplayabiliyorsunuz*. Örneğin; 7 yıldır günde 1 paket sigara içen bir kişi için toplam maliyet 30,660 TL olarak hesaplanıyor (1 paket sigara 12 TL olarak alınmış). Bunun çok büyük para olduğunu kabul etmek gerekiyor. Önce sağlığınızı, sonra geleceğinizi düşünün.
*https://alo171.saglik.gov.tr/?/birakmakistiyorum#maliyet