Hiperenflasyon Nedir?

Yazılar 20 Ara 2021

Hiperenflasyon, bir ekonomideki hızlı, aşırı ve kontrol dışı genel fiyat artışlarını tanımlayan bir terimdir. Enflasyon, mal ve hizmetler için artan fiyatların hızının bir ölçüsü iken, hiperenflasyon, tipik olarak ayda %50'den fazla olan, hızla yükselen enflasyondur.


Hiperenflasyon gelişmiş ekonomiler için nadir görülen bir olay olmasına rağmen Çin, Almanya, Rusya, Macaristan, Arjantin gibi ülkelerde tarih boyunca birçok kez meydana gelmiştir.

Normal enflasyon aylık fiyat artışları ile ölçülürken, hiperenflasyon günde %5 ila %10'a yaklaşabilen üstel günlük artışlarla ölçülmektedir. Hiperenflasyon, enflasyon oranının bir ay boyunca %50'yi aşması durumunda ortaya çıkar.

Hiperenflasyon bir ekonomi için bir takım sonuçlara neden olabilir. İnsanlar, artan fiyatlar nedeniyle gıda gibi bozulabilir ürünler de dahil olmak üzere malları istifleyebilir ve bu da gıda arzı kıtlığına neden olabilir. Fiyatlar aşırı yükseldiğinde, bankalara yatırılan nakit veya tasarruflar, paranın satın alma gücü çok daha düşük olduğu için değer kaybeder veya değersiz hale gelir. Tüketicilerin mali durumu kötüleşir ve iflasa yol açabilir.

Hiperenflasyon çeşitli nedenlerle tetiklenebilse de, aşağıda hiperinflasyonun en yaygın nedenlerinden birkaçı şunlardır:

Aşırı Para Arzı

Hiperenflasyon, şiddetli ekonomik kargaşa ve durgunluk zamanlarında meydana gelir. Durgunluk dönemi, küçülen bir ekonominin uzun bir dönemidir, yani büyüme oranı negatiftir. Durgunluk, tipik olarak, iki çeyrek veya altı aydan fazla süren bir negatif büyüme dönemidir. Öte yandan bu durgunluk dönemi yıllarca sürebilir, ancak aynı zamanda aşırı yüksek işsizlik, şirket ve kişisel iflaslar, daha düşük üretken çıktı ve daha az borç verme veya kullanılabilir kredi sergiler. Ekonomik durgunluğa tepki genellikle merkez bankası tarafından para arzında bir artış olarak verilir. Ekstra para, bankaları tüketicilere ve işletmelere harcama ve yatırım yaratmaları için borç vermeye teşvik etmek için tasarlanmıştır.


Ancak, para arzındaki artış, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) ile ölçülen ekonomik büyüme tarafından desteklenmiyorsa, sonuç hiperenflasyona yol açabilir. Bir ekonomide mal ve hizmet üretiminin bir ölçüsü olan GSYİH büyümezse, işletmeler kârlarını artırmak ve ayakta kalmak için fiyatları yükseltir. Tüketiciler daha fazla paraya sahip oldukları için daha yüksek fiyatlar öderler ve bu da enflasyona yol açar. Ekonomi daha da kötüleştikçe, şirketler daha fazla ücret alıyor, tüketiciler daha fazla ödüyor ve merkez bankası daha fazla para basıyor, bu da kısır bir hiperenflasyon döngüsüne yol açıyor.

Ekonomide veya Parasal Sistemde Güven Kaybı

Bir hükümet düzgün yönetilmezse, vatandaşlar da kendi ülkelerinin para biriminin değerine olan güvenini kaybedebilir. Paranın çok az veya hiç değeri olmadığı algılandığında, insanlar değeri olan malları ve malları biriktirmeye başlarlar. Fiyatlar yükselmeye başladıkça, gıda ve yakıt gibi temel mallar kıt hale gelir ve fiyatları yukarı doğru bir sarmal halinde gönderir. Buna karşılık, hükümet fiyatları istikrara kavuşturmak ve likidite sağlamak için daha da fazla para basmak zorunda kalıyor ve bu da sorunu daha da kötüleştiriyor.


Çoğu zaman, güven eksikliği, ekonomik çalkantı ve savaş zamanlarında ülkeyi terk eden yatırım çıkışlarına yansır. Bu çıkışlar gerçekleştiğinde, yatırımcılar kendi ülkelerinin yatırımlarını başka bir ülkenin yatırımları karşılığında sattıkları için ülkenin para birimi değeri değer kaybeder. Merkez bankası genellikle paranın ülke dışına taşınmasını yasaklayan sermaye kontrolleri uygulayacaktır.